farklı dünyaların insanıydık biz…
Farklı dünyaların insanlarıydık biz,
Sen ağrıyan dişine rakı basarken; ben sirkeyle yetiniyordum…
Sen boğazda rakı-balık yaparken; ben ecdadın göğe minarelerle attığı imzaya şaşıyordum…
Senin şeker gözüyle baktığın güne; ben ramazan diyordum, bayram diyordum…
Sen katliam derken kurban kanına; ben rabbime o kanla şükrediyordum…
Sen Denize yanarken Ankarada; ben Fatihte, Metine ağlıyordum…
Senin ayakta alkış tuttuğun Saylanlara; ben sayılanlardan bile fazla hidayet diliyordum…
Sen “çavbella” ya eşlik ederken; ben “deli silvanlı” okuyordum…
Sen Lenin posterlerini asarken duvarlarına; ben Şeyh Şamil ile coşuyordum…
Sen Nazım mısralarını gözden geçirirken; ben Necip Fazılın Çile’sini çekiyordum…
Sen kızıl mitinglerde bağırırken; ben yeşil fonda dövizler taşıyordum…
Sen irtica derken örtüye; ben yemeniye mülteci oluyordum…
Ve sen kayıp giderken avuçlarımdan; ben seni tutamıyordum…
Gitmen gerekiyordu, gitme diyemiyordum…!