AskTurka.Com

Ayrılık Şiirleri

Bir günden benden şikayet etttiğin ne varsa özleyeceksin Unuttuğun yalanlara benzemeyecek hep yanında götüreceksin Kalbimi kırdın tebessüm ettin birşey demedim Kalbim senindir sen kendi parçanı yok ettin Dalı kurusada ağaç yağmura nasıl küser Saatin dursa bir an zaman onu nasıl bekler Alı koymus tebessüm aşığına bir zalim Yıkılır dökülür aman kalp kırılsada sever Hazineler harabelerde olur Yaz bunu baştan Yıkılmışım dükülmüşüm Perişanım ama...
Sen böyle nedensiz gidersen benden… Tutar ben de kendimden giderim… “susmak” dendiğinde hep içim kanıyor ama… İstersen susarak sana “seni seviyorum” derim… Dayanılmaz suskunluğun öyle sağır etti ki beni… Hadi sustur artık bu suskunluğu… sustur ne olur... Ne olur düşlerimde olsun ağlatma beni... Vuracaksan arkadan değil… bari önden vur… Şimdi ben de susuyorum en çığırtkan ağıtlarımı… Yokluğun batsa da…...
Beklediğim bir ölüm; adı ayrılık Gözleri nemli, kaldırımlara söyle ağlamasın Durma git, bütün yağmurların bana kalsın Uykulara aldanma, bütün sabahları gecele Turuncu bir bela tutuyor ellerimi alelacele Beklediğim bir ölüm; adı ayrılık Git, sensiz günleri takvimler saysın, Hadi git, kokunu da al, bende kalmasın Yine esince o soğuk rüzgar, adımı hecele Zor gelmiyor kafa tutmak bu saatten sonra ecele Beklediğim...
  Seni Sevmek ... Veya Sende TutukLu Kalmak Hangisi Arasındayım Sence Bazen Su Gibi Seviyorum Seni Bazen Suya Dokunmak Gibi Suyun DaLgaLarına Dokunuyorum O kAdar Şefaf Ki Ne Sıcaklığı oluyor Ne SoğukLuğu Suyu Seyreder Gibi Seyrediyorum SEni Saf Ve Tertemiz di Aynı SEn Gibi AvuçLarımdan Nasıl Akıyordu Biliyormusun DamLa DamLa Tane Tane Akıyordu Aynı Senin Benim yüreğime Aktığın Gibi Benim Yangın Yüreğime Su Serper Gibi Bir Dokunuştu...
Gözlerin geçerken gözlerimden, Şehir ıslanırdı sırıl sıklam. Herkes yağmur yağdığını zannederdi, Bilmezlerdi senin için ağladığımı. Her bir damlanın gözyaşım olduğunu bilmezlerdi. Hiçbiri akıl edip de gökyüzüne bakmadı Baksalardı göreceklerdi Gökyüzünde tek bir bulut dahi olmadığını Sen de bakmadın… Oysa ben yalnız senin için ağladım. Koca şehir uyuyamıyor kaç gecedir senin yüzünden. Şimşek çakarcasına bağırıyorum adını gökyüzüne. Seni sevdiğimi var gücümle haykırıyorum tüm...
Seni her an, Hayal etmediğimi mi sanıyorsun ? Tabi ki bilemiyorsun, Uzaklardasın, gelip halimi görmüyorsun. Rüyalarıma girmediğini mi sanıyorsun ? Çok yanılıyorsun, Sensiz olan rüyamı hatırlamıyorum. Seni sevmediğimi mi zannediyorsun ? Elbette bilemiyorsun, Narin ellerinle, yüreğime dokunamıyorsun.Bu kadar zorken sensizlik Seni son kez göremeden ölürsem İçine batmaz mı ? Sana olan özlemim, Yüreğine taş gibi oturmaz mı ? Yani, üzülmez misin ? Yani, gözlerin ağlamaz...
Harici terklerde zordur yaşama sarılmak. Kafa kalkmaz, göz uyanmaz, Ayak gitmez, ses duyacak kulaklara ulaşmaz. Sabredip bir kıyıya kıvrılıp ağırdan almazsan, Yok olur gidersin… Şekli manzarası budur ruhiyenin de; Etrafa hissettirmemek var tabi birde…   Poz poz resim verirsin hayatın kadrajına Gülen, gülümseyen, dalıp giden… Böyle devam eder, Rabelin Bolerosuna benzeyen monoton günler.   Bir gün İstanbul sabahı olursun, Sabahın eşsiz dinginliği gelir yanına...
ASKER,bir yürek ki korkusuz,pazarlıksız vatan sevgisi dolu. ASKER,Orta Asya bozkırları,Mezopotamya,Avrasya,Anadolu. ASKER,bir kolu ilk çağı kapamış yeni çağı açmış bir kolu ASKER,yani TÜRK ASKERİ,yani dünyaya savaşmayı öğretenler... ASKER,HUN,GÖKTÜRK,UYGUR,KARAHANLI,SELÇUKLU ve OSMANLI. ASKER, kutsal vatan sevgisiyle yürek dumanlı,dağlar dumanlı. ASKER, bir ASKER ki,hem kahraman hem mağrur hem şanlı. ASKER, yani TÜRK ASKERi,ölüm var teslim olmak yok diyenler. ASKER, bir asker...