Satılık kalpler kenti

0

Teoman şarkı sözlerinin birinde, buna yakın bir cümle söylüyor. O zamanlar tam olarak ne demek istediğini anlamamışım, şuan far ettim bu acı gerçeği.

Cidden kocaman bir şehirde yaşıyoruz kocaman kocaman insanların, kendine ait yalanları ile kurduğu.

Yanımızdan her gün binlerce kişi geçiyor kimi gülüyor, kimi ağlıyor, kimi hüzünlü, kiminin gözeri buğulu.

İşin ilginç tarafı bundan sonra başlıyor. Çünkü herkes kendi uydurduğu yalanlar ile yaşamaya başlamıştır bir kere.

O yüzlerinde ki birbirinden farklı ifadeler, birbirinden farklı düşünceler hepsi kocaman birer yalandı.

Çünkü biz insanlar doğumumuz ile beraber inşa etmeye başladık tüm yalanları. Çünkü buna mecbur hissettik kendimizi.

Küçük yalanlar ile binlerce kişiyi etrafımıza toplarken, avucumuzda ki gerçekler ile ancak bir kaç kişiyi tutabiliyorduk. Ve biz o kadar doyumsuzduk ki ne bu avucumuzda tuttuklarımız yetti, ne de biz bunları korumasını bildik.

Bu yüzden yalanları seçtik. Her defasında daha fazlasını, daha ilginçlerini, daha duygusuzlarını seçtik.

Ve evet sevdik…

Çünkü biz insanoğlu sevmeye ve sevilmeye muhtaç yaratılmıştık. Kimini delicesine sevdik, kimini sanki yarın ölecekmiş gibi öyle büyük ve öyle tutkulu.

Kimini kaybetme korkusuyla sevdik, kimini ne kadar çok sevdiğimizi cümlelere sığdıramadık, bu yüzden gözyaşlarımızı kullandık.

Ama hepsini ortak bir neden için yaptık o da sevgi için. Sadece sevgimizi anlatmak için.

 

Peki sevince bitti mi?

 

Tahmin edebileceğiniz gibi hayır. Çünkü hep bir şeylere açtık. Bu doyumsuzluğumuz her seferinde elimizde ki değerleri kaybetmemize neden oldu. Her şey çok güzel giderken araya ayrılık denilen yeni bir kavram girmeye başladı çünkü insanların o uçsuz bucaksız istekleri, kendilerini oldukları gibi değil de olmadıkları gibi gösterme çabası her şeyi yerle bir etti. O kocaman sevgiler, kâğıttan kulelermiş gibi, esen o en ufak ayrılık rüzgârında yıkılıp gittiler. Her bir parçaları oradan oraya savruldu. Başlıkta yazdığımız şeyler gerçekleşti sonunda. İnsanlar kocaman sevgilerini küçücük fiyatlar karşılığı satılığa çıkardı. Boşalan bir kalp, yaşanmış onca şeye aldırış etmeden bir otel misali boşaldığı an yeniden doldu. Bu sayede her şey anlamsızlaştı ve sevgi denilen o duygu kendini tezgâhlarda buldu. Garip kişilerin ellerinden, garip kişilerin kucaklarına doğru aktı, yani bu kocaman kent, satılık kalpler kentine dönüştü. Kimse istemezdi aslında yaşanan her şeyin buraya kadar gelmesini, aslında kimsede istemedi. Ama biz insanlar bazen ileriyi düşünmeden yaşarız hayatımızı sonuçlarının nasıl olacağını hesap etmeden. İşte tüm bunlar beraberinde bu durumu meydana getirdi. Umarım bir gün insanoğlu küllerinden yeniden doğar ve her şeye sıfırdan başlar. Yeniden keşfeder umarım o tüm duyguları.

Bu yazı kaybedilmiş duygulara ithafen yazılmıştır.

Eğer sizinde kaybettiğiniz, elinizden akıp gitmiş duygularınız varsa. Bir gün umarım yeniden bulursunuz ve her şeyi yeniden düzeltme şansını yakalamış olursunuz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.