Empati

0

images

Empati şudur falan diye litaretür tarzı tanımlara girmek istemiyorum. Çünkü insanlar kalıplar içine o denli sıkışmış ki günümüzde…

“Empati nedir?” deseler çok basit bir yol seçerim aslında sözcüklerimi kağıda dökerken: kendini karşıdakinin yerine koyma. Bir nevi olaylara karşısındakinin gözünden bakma da diyebiliriz. Bunu zaten herkes biliyor diyeceksiniz, eminim. Ama bu herkesin ne kadarlık bir kısmı empati kurabiliyor, olayın kilit noktası bu aslında. İnsanların gittikçe bencilleşip tehlikeli yaratıklar haline dönüştüğünü gözlemliyoruz kimi zaman. Herkes kendi çarkını döndürme telaşına düşmüşken; bilerek yada bilmeyerek birilerine bir şekilde zarar veriyor. Elbette bunu göz göre göre yapmak ayrı mesele, farkında olmamak ayrı. Ama herkesin haklı sebepleri var, zorunlulukları var, her şeyi var ama empatisi yok… Kimse karşısındaki insan ne düşünür, ne hisseder, üzülür mü acaba diye düşünmüyor. Düşünmemeyi geçtim; karşısındaki insanı dinleyebilecek kadar bile saygısı yok kendine. İnsanlar için “Beni anlamıyorsun” şeklinde beylik laflar etmek çok basit aslında. Ama bir düşün; sen empati kurmayı denedin mi hiç? Sadece kendi dünyanda, kendi kurallarınla, kendi halinde yaşadın, bir kaplumbağa gibi sığındığın kabuğundan başını  uzatmayı bile denemedin. “Kendin” çerçevesinden biraz olsun sıyrılıp karşısındaki bireyi düşünmeye başladığında olay çözülüyor.

Çünkü;

Sen karşındakini anlamaya çalışırsan; o da seni anlamaya çalışır.

Sen karşındakini mutlu etmeye çalışırsan; o da seni mutlu etmeye çalışır.

Sen karşındakini düşünürsen; o da seni düşünür.

Kilit nokta biraz olsun “empati” aslında. Kimse melek değil, kimse çok kötü de değil. Herkes sadece mutlu olmak istiyor, karşısındaki insanın mutluluğunu çalma pahasına. Diyeceğim o ki; zaten kısa olan hayatımızı biraz daha anlamlı ve yaşanabilir kılmak için karşımızdaki insanı biraz anlamaya kalksak hoş olmaz mı? Empati sözlüklerden çıkmalı, hayata akmalı artık…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.