Aşk suçüstü yakalanmıştır…
Bu ayrılığın
Sen ve ben…
Suçluyuz sanık sandalyesinde..
Adlarımız mutluluk diyarından sınır dışı edilmişken
Aynı cümlenin icinde özneyle yüklem olmak neye yarar ki…
Artık suçumuz sabit…
Cezamız müebbet…
Şimdi sen başka kollarda
Ben ise karanlığın koynunda yaşamaya mecburuz…
Aşkı öldürmekten yargılanıp bir ömür boyu“yalnızlığa“ mahkumuz…
Ne sen bana ait
Artık biz iki yakası hiç kavuşmayacak kör uçurumuz…
Çünkü biz
Tamamlanmamış söz olmuşken mutluluğun dudağında
Tek başına acıları sırtlanmak neye yarar ki…
Ömür boyu iki yabancı olacaksa gözlerimiz birbirine
Neye yarar ki aynı cümlede yan yana durmak…
Geleceğine ve yüreğine ayrılık ipotek koymuşken
Neye yarar ki sen diye soğuk duvarlarla konuşmak…
Sen ve beniki suçluyuz artık…
Şimdi susma vakti…
Ve demir parmakların arasından görebildiğimiz gökyüzüne bakıp bakıp
Bu sevdayı “ayrılığa” gömmeliyiz…
Gömmeliyiz
Çünkü biz aşkı ”öldürmekten” suçluyuz…
Suçlu ayağa kalk…!
Sen ve ben… Ya da biz… Sanık sandalyesindeyiz…
Sen ve ben
Çünkü suçumuz sabit…
Cezamız ömür boyu müebbet…!