yandı gözyaşlarımız

0

Şehirler yanıp sönerken ve ben bir yerden bir yere hep sürüklenirken sen neredeydin? Sular çoğalıp boğulurken, şehirler yıkılıp ben altında kalırken sen neredeydin?

Karanfiller kanıyor ellerini sımsıkı tuttuğum sokaklarda. Karanfiller ağlıyor sen gelirsin diye dilekler tuttuğum köşe başlarında ve ben bütün çiçeklerimizi boğulduğum hasretine feda ettim.

Gözlerin görmez oldu da ondan bildim görmedin beni. Peki, kulaklarında mı sağırdı “sevdim seni” diye avazımın çıktığı kadar bağırdığımda da mı duymadın? Yer gök inlemişti oysa. Verem olmuştu ciğerlerim yokluğuna, sesim yüreğime kaçmıştı, öyle ki canım çok yanmıştı be vefasızım…

İnan bu kadarını beklemiyordum, bir yerden bir ses muhakkak gelir diyordum. Sır oldun gittin uzaklara. Oysa ben bütün sırlarını öğrenmek istiyordum. Daha çok baştaydık ve sen yeni yeni açılıyordun yüreğimin hicran kıyılarına…

İkimizde çok küçüktük, yolun bu yakasını bilmiyorduk. Acı ne demekti? Ya acılar denizi? Hiçbir şey bilmiyorduk. Tecrübesizdik, ha babam boğuluyorduk… Sonra acımasızca, cahilce attık karanfillerimizi… Karanfiller yanıyor gittiğinden beri bu şehirde…

Ellerini unuttuğun yere bir gelsen, gözlerini gözlerime kapattığın ve sesime ses olduğun o muhteşem akşamlarımıza bir dönsen, feleğin çarkını kırk yerinden kırarız, bütün aşk öykülerini yeniden biz yazarız. Ah! Bir dönsen yıldızlara merdiven atar, sonsuzda büyük bir yolculuğa çıkarız. Yolumuz, öykümüz kâinata en büyük iz bükümü ve en büyük “sır” kalır…

Artık şaşırt beni. Ümidimi kestiğim noktada yüreğine al beni. Artık sar sarmala beni. Sonsuza açılan pencereden düşmeden önce, bir kere gör beni…

Sular kararıyor vefasızım, sular boğazıma kadar hasret, sular sensiz dövüyor yüreğimin sensiz kalan kıyısını ve bu sular pek hayra alamet değil vefasızım…

Issız düşlerinden uyansan ve hatırına gözlerimi koysan ne olur? Ne olur bir kere daha yanılsan, bir kere daha yansan, yansam ne olur? Hani diyorum kaç gün kaldı? Kaç kurşun? Hasretin şarjörüne beni koymasan, seni koymasan, sürmesen o yolun içine ve sıkmasan ayrılığı kalbime kalbime ne olur? Hani diyorum giydirmesek büyük sevgimize o beyaz karanfilleri, hani kanatmasak, hani kırmızıya boyamasak hatıralarımızın baş şehrini?

Gelmeyeceksin biliyorum, ne desem çare değil biliyorum ve biliyorum sen bildiğini yapacak, bizi sonsuza kadar yakacaksın.

Gözyaşlarımızın bir anlamı yok biliyorum… Biliyorum yandı gözyaşlarımız o boynu bükük karanfillerin içinde…

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.