Nedir Bu Aşkın Tarifi ?

Güz gülleri açıyordu hep bu mevsimlerde
Şimşek karanlık dünyamızı aydınlatıyor
Yağmur üstümüze tel tel yağıyordu
Adeta geçip giden gençliğimizle savaşıyorduk

Neydi aşk denen bu illetin tarifi
Kalpteki çarpıntımı,yürekteki ince sızımı
Sevdiğinin yüzünde kainatı görebilmekmi
Yoksa, yoksa yanan yüreğine su serpmek mi ?

Bu aşkın tarifini nasıl anlatabilrdik ki
İlla aşk için yolculuğa çıkmakmı gerekir
İnsan yolculuk anında aşık olamazmı ki
Aşık insanın gözünde rahmet damlaları birikirtirir

Titreyen iki beden olmakmıydı acaba aşk
Kenetlenen ellerin birbirinden ayrılmamasımı
Yoksa umusuzluğun getirdiği umutmuydu aşk
Gitmek isteyipse bir türlü senden gidemeyişimmi

Beni sana sevgiyle getiren
Seni bana bağlayan,aşkımızı yaşatan
Bizi birbirimize sıkı sıkı bağlayan
İşte buydu bizim aşkımızın tarifi…

Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır,ya canın acıya acıya adım atacaksın yada canını acıta acıta söküp atacaksın… her iki yoldada,tek bir gerçek olacak… canin çok ama çok aciyacak!”(Mevlana)