Nasıl beceriyorsun böyle çığlık çığlığa susmayı!

0

Nasıl beceriyorsun böyle çığlık çığlığa susmayı!

İçindeki onca tufanı nasıl gizliyorsun böyle sessizliğinle?

Sen sustukça içindeki boşlukta yankılanıyor sanki hayata dair sakladığın,
daha doğrusu saklamaya çalıştığın her şey…
Pişmanlıkların, keşkelerin yankılanıyor o dipsiz boşlukta..
Duymamdan korkuyorsun değil mi o çığlıkları?
Beni görünce gözünü kaçırmandan dudaklarını ısırmandan belli, çözülmekten,
seni çözmemden korkuyorsun, o dipsiz kuyuya seninle inip yüreğinde ne varsa
uluorta ortaya sermemden…
Ama şunu bil ki o yürek sensin, bedeninle zoraki tebessümlerinle saklamaya
çalıştığın o yürek senin benliğin, susturmaya çalıştığın içindeki o kırgın çocuk
senin yüzün..
Belli ki acıların izlerini silmeye çalışırken yüzünü yitirmişsin, içindeki çocuğu
hapsetmişsin o dipsiz kuyuya..
Şimdi o çocuğun çığlıklarıyla uğuldarken kulakların, tüm sessizliğinle ve
ciddiyetinle inatlaşıyorsun sanki sana değer veren herkesle,
en çok da benimle..

Oysa “yaralı insanlar çeker birbirini” demişti şair,
yaralı insanlar tanır birbirini..
Tanıdım, sessizliğinle ışığını söndürmeye çalıştığın gözlerinden,
bakışından tanıdım seni…

sen hiç anlatmasan da ortak bi geçmişimiz var seninle biliyorum, üzerine
kalleşlik bulaşan sevdalarımız, geç kalmışlıklarımız var..
Susuşlarımızın ardında çaresiz susamışlıklarımız var….
hayalini kurmanın bile suç sayıldığı aşklarımız, keşkelerimiz var…

Onun için susma artık, içindeki o kanayan suçluluğu dışarıda bırak ve gir içeri..
Düşlerin daha ne kadar direnebilir ki bu sessizliğe?

Tanıdım seni, ben gibisin.. düşlerin olmadan yaşayamazsın sen..
ne olur erteleme düşlerini, sakın suçluluk duyma hayallerinden ve ne olur sakın
vazgeçme aynadaki yüzünden..
Diğerlerini sevdiğin kadar kendini de sev..
Yüreğinin en karanlık sandığın yeri en aydınlığı aslında..bi cennet bul kendine,
hani şu hep uzanıp hayalini kurduğun cinsten..
Aydınlık bi cennet bul bi defalığına da olsa, bi ikincisine asla cesaret
edemeyeceğini bilsen de bul o cenneti..
Bildiğin en yasak şiiri oku o cennette,
bi masal çal hani o kırgın çocukluğundan..
O cennette kendi masalını yaşa, gerçekler ve yarınlar hiç yokmuş gibi..

Hadi şimdi bana bir şeyler anlat, isterse gerçek olmasın ama anlat…

Çünkü artık çok geç, geç kaldığın sevdandan tanıdım seni..

Unutma yaralı insanlar çeker birbirlerini…
Yarandan tanıdım seni..

Sakın kendini benden saklamaya kalkma ve sana seni anlattığımı sanma,
senin suretinde senin aynanda kendimi anlattım sana aslında!

Sakın inkar etme, sen de hastalıklı yüreğimden tanıdın beni….

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.