işin ne
henüz on dokuz yaşındaydım siyah olan saçlarım ağarmamıştı ne güzel
gülebiliyordum aslanda hem cocuklar gibi hemde biraz
büyükmüşçesine
yırtıp atmıştım eski günleri gülebiliyordum artık bi ömür
sürermişçessine
dönüp baktım geriye pembeleri gitmişti hayatın yalnızca tozları kalmıştı
geri dönecek kimsem kalmamıştı hayatta ilerde tanıyamadığım yüzler
korkarak ve biraz ürkek seni seviyorum dedim beni anlamayan birisine
ipler oracıkta kopmuştu sonra dedim kendime seni sevmeyenle işin ne