EVLİLİĞİN ” CAN DAMARI “

0

Birbirlerini severek evlenenler, sevgilerini ömür boyu sürdüreceklerine dair söz verir, yemin ederler.

Fakat roman­tizm devri bittikten sonra yavaş yavaş taşlar yerinden oynar. Muhabbet gülleri solmaya, aşk masalı bitmeye yüz tutar. “Bize neler oluyor? Acaba evlilik sevgi büyüsünü bozuyor mu?” sızlanmaları başlar. Hâlbuki sevginin büyüsünü bozan evlilik değildir.

Sevdiklerini elde edenler, evlendikten sonra birbirlerine yeterli ilgiyi göstermiyorlar. Daha önce sevdiği için uykusuz kalan gözler, onu görmüyor. Sahip olmak için plan yapanlar, sevdiğinin yanında olduğunun farkına bile varmıyor.

Narin sevgi çiçeğinin ilgisizlikten sararıp solacağı unutu­luyor. “Ben zaten onu seviyorum” düşüncesiyle ilgisiz dav­ranmanın sevgi büyüsünü bozacağı dikkate alınmıyor.

Erkek, işten gelir gelmez, “Of! Çok yoruldum” diyerek hemen TV’nin düğmesine dokunuyor. Oysa önce eşinin gü­nünün nasıl geçtiğini, ayaküstü de olsa sormalıdır.

Bu davranış kadında “eşimin ilk ilgi alanı ben olduğuma göre demek ki beni çok seviyor” duygusu uyandırır. Eşi ta­rafından ilgi görmeyip ihmal edilen kadın kendisini ev işine verir. Gözü sadece işini görür.

Bazı erkek de kadının maddî ihtiyacını karşılamakla onunla ilgilendiğini zanneder. Elbette her dakika aşk destanı yazılmaz; ama sevgi dolu bir bakış, bazen hoş bir gülüş, bir çiçeği sunuş ya da şefkatle yaklaşıp sıkıntısını paylaşmak, gün ortasında sadece “seni seviyorum” mesajını atmak veya tek kelimeyle “sesini duymak istedim” mesajını iletmek… İlgiyi canlı tutan küçük davranışlardır.

İlgi, evliliğin bakımını yapan, onu onaran ve eşleri birbirine bağlayan gönül bağıdır.

Kadının da eşini kapıda karşılaması eşine “seni çok sevi­yorum ve özlüyorum” mesajını verir.

Şayet eşler, çalışıyor ve eve birlikte dönüyorlarsa erkek, “ben erkeğim” düşüncesiyle ayaklarını uzatmamalıdır. iş yapmasa bile mutfağa seğirten eşinin yanına uğraması kadı­nın tüm yorgunluğunu giderir. Çünkü sevgi, ışık gibidir. Sevgi ışığının sürekli yanması için ilgi düğmesini açmak ge­rek.

İcabında eskiyen ampullerle ilgilenerek ışığın artması sağlanmalıdır. Yoksa ilgisizlik o sevgi ışığını zamanla sön-dürebilir. İlgi evliliğin bakımını yapan, onu onaran ve eşlen birbirine bağlayan gönül bağıdır. İlgi bağı sevgiyi, sevgi de mutluluğu canlandırır.

Birbirlerini severek evlenenler, sevgilerini ömür boyu sürdüreceklerine dair söz verir, yemin ederler. Fakat roman­tizm devri bittikten sonra yavaş yavaş taşlar yerinden oynar. Muhabbet gülleri solmaya, aşk masalı bitmeye yüz tutar. “Bize neler oluyor? Acaba evlilik sevgi büyüsünü bozuyor mu?” sızlanmaları başlar. Hâlbuki sevginin büyüsünü bozan evlilik değildir. Sevdiklerini elde edenler, evlendikten sonra birbirlerine yeterli ilgiyi göstermiyorlar. Daha önce sevdiği için uykusuz kalan gözler, onu görmüyor. Sahip olmak için plan yapanlar, sevdiğinin yanında olduğunun farkına bile varmıyor. Narin sevgi çiçeğinin ilgisizlikten sararıp solacağı unutu­luyor. “Ben zaten onu seviyorum” düşüncesiyle ilgisiz dav­ranmanın sevgi büyüsünü bozacağı dikkate alınmıyor. Erkek, işten gelir gelmez, “Of! Çok yoruldum” diyerek hemen TV’nin düğmesine dokunuyor. Oysa önce eşinin gü­nünün nasıl geçtiğini, ayaküstü de olsa sormalıdır. Bu davranış kadında “eşimin ilk ilgi alanı ben olduğuma göre demek ki beni çok seviyor” duygusu uyandırır. Eşi ta­rafından ilgi görmeyip ihmal edilen kadın kendisini ev işine verir. Gözü sadece işini görür. Bazı erkek de kadının maddî ihtiyacını karşılamakla onunla ilgilendiğini zanneder. Elbette her dakika aşk destanı yazılmaz; ama sevgi dolu bir bakış, bazen hoş bir gülüş, bir çiçeği sunuş ya da şefkatle yaklaşıp sıkıntısını paylaşmak, gün ortasında sadece “seni seviyorum” mesajını atmak veya tek kelimeyle “sesini duymak istedim” mesajını iletmek… İlgiyi canlı tutan küçük davranışlardır. İlgi, evliliğin bakımını yapan, onu onaran ve eşleri birbirine bağlayan gönül bağıdır. Kadının da eşini kapıda karşılaması eşine “seni çok sevi­yorum ve özlüyorum” mesajını verir. Şayet eşler, çalışıyor ve eve birlikte dönüyorlarsa erkek, “ben erkeğim” düşüncesiyle ayaklarını uzatmamalıdır. iş yapmasa bile mutfağa seğirten eşinin yanına uğraması kadı­nın tüm yorgunluğunu giderir. Çünkü sevgi, ışık gibidir. Sevgi ışığının sürekli yanması için ilgi düğmesini açmak ge­rek. İcabında eskiyen ampullerle ilgilenerek ışığın artması sağlanmalıdır. Yoksa ilgisizlik o sevgi ışığını zamanla sön-dürebilir. İlgi evliliğin bakımını yapan, onu onaran ve eşlen birbirine bağlayan gönül bağıdır. İlgi bağı sevgiyi, sevgi de mutluluğu canlandırır.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.