Büyüdüm anne

0

 

Hayat! Belki bir ölünün parmak uçlarında dans etmek. Yorulmadan, 
bıkmadan, severek Ayaklarımız çıplak ve etrafımızda uçuşan bir 
eteklik. Kulağımızda o nereden geldiği ve nereye gittiği bilinmeyen rüzgar 
uğultusu. Bulunduğumuz yer ise ya deniz kenarı ya da toplama kampı 

Ne fark eder? 

Uzaktan gelen ninni sesi, içimize usul usul işleyen ana hasreti, ana 
kucağı, ana sıcaklığı Boğazımızda ise koca bir düğüm. Ve zamanı kanatan 
bir haykırış, Çanlar benim için çalıyor anne! Benim için 

Koca bir sessizlik 

Minik yavrun büyüdü anne. Büyüyemez sanmıştın. Gel gör ki artık elleri 
kocaman kocaman. Düşlerini gömdü onlarla tek tek kara toprağa. Bir 
mezar taşı bile koymadan Kefensiz, törensiz, duasız Ardına bile bakmadan 
koca koca adımlarla uzaklaştı o diyardan 

Yapayalnız! 

Eli yüreğinde! Eli kanlı, gözleri kara, kara yollarda Bildik bir ninni 
dudağında. Bir de sebepli sebepsiz bir kahkaha. Minik yavrun çok 
yoruldu anne! Çok korktu! Düşe kalka geldi bu uçurumun kenarına. Elinde bir 
papatya 

Belki en büyük delilik bu! Belki de hayatın küfrüdür bana Sebebini 
sorma! Bilemem Ne oyuncak bebeğim ne salıncağım Ne elma şekerim ne de 
kırmızı tokam. Bilemez onlar da Ağlarlar yalnızca! Elleri titrek, 
dilleri suskun 

Neden, diye hiç sorma 

Büyüdüm anne! Masalların dilinin sustuğunu görerek, gerçek oyunlara 
girerek, toprağımın çatlamasını izleyerek, yağmuru bereket bilerek, 
alnımda emeğim titreyerek 
Büyüdüm anne! Yağmurun altında toprağa yaşamı çizmeye çalışarak. Ve de 
çizemeyerek Eli yüzü çamura bulanarak, pislenerek Üzerimi kirlettiğim 
için bana kızmanı bekleyerek. Ümit ederek, özleyerek Eve gotürmen için 
bas bas bağırarak. Reçelli ekmek yap, diyerek 

Büyüdüm 

Elbisem üzerime dar geldiği için insanlar arasına çıkamayarak, 
ayakkabılarım sıktığı için hep topallayarak, korktuğum için düşlerimi 
saklayarak, düşünmeyi yasak ettikleri için beynimi aldırarak, yalan konuşmamı 
istedikleri için dilimi kopararak… Kendilerinin ki kurtlandığından ona 
sahip olanları istemedikleri için yüreğimi ellerimle sökerek Kana 
bulayarak 

Ve hiç ağlamayarak! 

Evet, onların nazarında büyüdüm anne! Kocaman oldum

Oysa senin gözünde hep çocuk kaldım. Ha ağladı ha ağlayacak. Elinde 
oyuncak bebeği… Terleyip hasta olması muhtemel Çamurdan pasta yapıp bir 
de onu yemeye çalışan. Sürekli eteğini çekiştiren, başını ağrıtan… 

Ben büyümedim ki anne! 

O yüzdendir korkusuzca bir ölünün soğuk parmak uçlarında dans etmem. 
Ayaklarım çıplak, umarsızca eteğimi bir oradan bir oraya savurmam. Bağıra 
çağıra şarkı söylemem. Yorulmamam, bıkmamam Umut etmem! 

Ve ölümü dahi seviyor olmam

Varsın bana deli desinler. Varsın gülüp geçsinler. Varsın onların 
yanında hep hafif kalayım Bir tek senin gözlerinde o ışığı göreyim yeter! 
Kollarında o sıcaklığı duyayım… 

Yaşayıp yaşatmak duruken, hem ölmüş katil olmuşuz !!!

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.