Bütün insanlığı kucaklasın sevgin…

0

 580989_10151033265694255_1696853510_n

Her sevginin başlangıcı, insan yaşamında güneşin doğduğu andır ben o anı seni tanıdıktan sonra tanıdıgımı anladım.. elbette sevmeyi anladım,sevilmeyi anladım bişey yediğinde tadına varmayı anladım birşeye baktığında onu tam görmeyi anladım… seni tanıdığımda bazı şeylere ulaşmak için çaba sarf edileceğini anladım yani anlayacağın kısacası yaşadığımı anladım..

Sevgiyi başkalarından bekleyen bir insanın duygularını anlatıyordu bu dizeler..

çaba harcamadan, birilerinin kendisini sevmesini bekleyenler

başarılı olamazlar hiçbir zaman… Ne sazı konuştururlar,

ne neyi üflerler, ne de şiire varır dilleri…

İnsanin bir ömür boyu peşinden koştuğu sevmek nedir peki?

Yüreğin bir başkası için çarpması mı?

Suyun yüzünde, yapraklarını ağır ağır açan bir nilüfer mi yoksa?

Göç mevsimi, yaralı eşini kanatlarıyla örterek

ölümü bekleyen yaban kazlarının vefası mı?

Ya da kayayı delen tomurcuğun direnci mi sevmek ?

Kan ve gözyaşından oluşmuş bir dünyanın ortasında bile,

insanı insanla kucaklaştıran duygu mu?

Ya sevilmek?

Bir başkasının bakışlarından biricik olduğunu anlamak mı sevilmek?

Yürürken başı biraz daha dik, dudak kıvrımlarını uçarı,

adımları hafif kılan, sevilmek mi yoksa?

Sesin, sıcacık bir hoşgörüye bürünmesi, bütün canlılara yönelik

sevecenlik, artan coşku, sevilmekten mi hep?

Ya nedir sevmemek?

Küçük hesaplarla ölçüp biçmek midir karşıdakini?

Hoyrat bir rüzgârın, özenle dizilmiş saksıları devirmesi mi?

Dalganın saldırması mı, adı özlem olan bir kayığa?

Koparıp bir çiçeği yakaya takmak mı yoksa?

Kekliği kafese kapatmak mı, siyah örtüler altında ürkek doğasız bırakıp,

avlarda tuzak olarak kullanmak mı sevmemek?

Canlıyı soyuna nankör kılmak, sonra insanlık dersi vermek mi yoksa?

Bir yudum su uzatmaktan üşenmek mi sevmemek?

Gülümsemekten kaçınmak, okşamanın ince kıyılarına inmemek mi asla?

Sevilmemek nasıl bir duygu peki?

Yavru kedileri boğmak mı oyun diye?

Kalın topuklu çizmelerle ezmek mi başakları ya da çocukları?

Nedir hiç sevilmemek?

Bir çölün ortasında durmadan susamak mı?

Kapıları dinlemek mi binbir korkuyla? Para biriktirmek mi aç karnına?

Ökseler, pusatlar yapmak dalları ok gibi sivriltmek mi?

Yaz günleri ateşler yakmak mı kocaman bir şehrin ortasında?

Ölümü izlemek mi keyifle? Nedir sevilmemek?

Ne kadar yabancılaştırır insanı insana?

Havada uçuşan bir sözcük müdür sevgi?

Sezilir mi, tutulur mu, görülür mü? Nasıl bilinir varlığı?

Yalnızca yokluğunda mı anlaşılır tadı?

Önce kendini tanımakla başlar sevgi. Kendini onarmakla başlar…

İnsanın, insan olma bilincini, aklıyla, yüreğiyle duymasıyla başlar…

Doğanın ve yaşamın bir parçası olduğunu anlamasıyla…

Yaşam benim için var. Su benim temizliğim.

Ben suyu en uzak dallara taşımalıyım…

Sonra insan var… Doğanın en güzel ürünü…

Üç bin yılda ayağa kalkmayı öğrenen ve beni bugüne hazırlayan insan…

İlmek ilmek örülen kültürümün ilk halkası…

Bir insana duyulan sevgiyle başlayan yaşam…

Peki nedir sevgi?

Birlikte bir gülüşü uzatmak, acıyı paylaşıp azaltmak belki de.

Dokunmak biraz.

Kanın, damarlardan akışını hızlandırarak duymak insanın sıcaklığını…

Aynı anda görebilmek bir şimsek çakımını…

Ocağı birlikte üflemek ısınmak için…

İnsan olmanın o eksikliğini güzelliğini sezebilmek karşılıklı.

Tamamlayabilmek birbirini…

Bir türlü önleyemediğimiz o ses: “benim onurlanacağım kadar önemli

ama benden bir adım geri…” diyorsa eğer, o sesi susturabilmek…

Koltuklara, halılara, kristallere, markalara gösterdiğin özenin

çok fazlasını gösterebilmek bir insana… Duygularını, düşüncelerini

anlamaya çalışmak. Özlemlerini aramak birlikte…

Benim ol ama benden bağımsız bireyliğini de koru.

Olduğun gibi kal ama çoğalsın, zenginleşsin içinin erdemi…

Seni ilk sevdiğim gün gibi sürdür kişiliğini ama durmadan gelişelim birlikte…

Birlikteliktir sevgi… Kimsenin kimseyi kullanmadığı…

Kimsenin kimseye hükmetmediği…

Kimsenin kimseyi mülkiyetine geçirmediği…

Önce beni bekle duraklarda, sonra bekleyeni olmayan bütün yolcuları…

Önce benim için bir şarkı söyle, sonra bütün sağırlar duysun sesini…

Beni sev!

Öyle sev ki, bütün insanlığı kucaklasın sevgin..

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.