Aşkın Başlangıcı

0

Minik tesadüfler, kocaman gülüşlere gebedir kimi zaman. En azından hayat böyle olmasını ister, böyle olmalıdır ki insanlar birbirlerini anlayabilsin. Birbirlerini hissedebilsinler ve en önemlisi, aşık olarak birlikte merhaba desinler hayatın çıkmaz sokaklarına, kapalı kapılarına. Bu yüzden her insan sevmek ister, hem de öyle böyle değil ölümüne, her şeyiyle. İşte aşk böyle doğar, yani minicik bir tesadüf, kocaman gülüşler ile.

 

Aynı ortamdasınızdır, aynı sınıf, aynı iş yeri veya şöyle düşünün bambaşka yerler de, bambaşka hayatlardasınızdır. Ama bir gün gelir tesadüf ya işte aynı masaya veya aynı ortama düşersiniz. İlginizi çeker bazen basit bir gülüşü, bazen yaptığı bir espri, bazen duruşu. Hayat bu minicik bir şey bile o an ona ilgi duymanız sağlar. O gece atılan kocaman gülüşler ileri de kocaman aşkların doğmasına sebep olur. İlgi duydunuz artık bir şekil de onu araştırırsınız, merak edersiniz. Ne yapar acaba, nerede çalışıyor veya okuyor, tekrar görebilirmiyim gibi bir sürü soru aklınızı kurcalar. Ama bir gün olur tekrar karşılaşırsınız sonra tekrar, sonra tekrar, sonra tekrar. Ve gün o gün olur zaman o zaman yani ilk teklif zamanı gelir çatar. Tek başınıza kalmış olursunuz büyük ihtimal, önce basit birkaç konudan bahsedersiniz, daha sonra esas konuya geçersiniz ve sizi sevdiğini veya ilgi duyduğunu söyler. O an çok heyecanlanırsınız yüzünüz de muhtemelen bir kızarma ve içinizi yiyen bir mutluluk ortaya çıkar. Dizginlemeye çalışırsınız kendinizi yapması ne kadar zor olsa da. Ağzınızdan o an ya birkaç cümle dökülür olumlu ya da sadece başınız ve bakışlarınız ile anlatırsınız içinizde ki duyguları. Ve eve gittiğiniz de o içiniz de sakladığınız ve durdurmaya çalıştığınız tüm duygular etrafa saçılmaya başlar. Müzikler aşk kokar, aşk filmleri tozlu raflarından çıkarak seyredilmeye başlanılır, kardeşiniz veya ağabeyiniz ile olan ilişkiniz hemen düzelmiştir. Yüzünüze yapışmış tatlı bir gülümseme gün boyu yüzünüz de oturur. Evet, evet âşıksınızdır artık yani bir sevgiliniz vardır. Yani artık duygularınızı dolu dolu yaşayabileceğiniz, yavaş yavaş güvenebileceğiniz, büyük bir sır gibi keşfedebileceğiniz ve galiba en önemlisi artık size ait bir şey vardır karşınız da. Sevmeye ve daha çok sevemeye başlarsınız birbirinizi il başta el ele tutuşmak bile sizi çok fazla heyecanlandırırken, yeri ve zamanı gelince öpmek bile yetmeyecektir. Çünkü o minicik bir tesadüfle başlayan sevginiz her gün biraz daha güçlenmeye, her gün biraz daha büyümeye başlamıştır bile, tıpkı bir ağaç gibi. Ve bir gün gelip birbirinizi tamamlayan birer yapboz parçası gibi olduğunuz da, o kocaman sevginiz kocaman bir aşka dönüşmüştür. Artık sadece ileriyi ve daha ileriyi düşünmek kalmıştır size. İşte aşk böyle tarifsiz, böyle büyüleyici ve böyle mükemmel bir duygudur. Biz insanlar onu kötü düşüncelerimiz ile kirletmediğimiz sürece de hep öyle kalacaktır. Çünkü bu duygu Tanrı tarafından biz insanlara sunulmuş en muhteşem hazinedir. Daima yüreğimiz de taşıyabileceğimiz ve koruyabileceğimiz bir duygu.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.