Allah’ ından Bul…

Hikaye bu ya günün birinde genç kızla genç adam tesadüf eseri tanışırlar. Laf lafı açar, bakarlar ki birden birbirlerini yıllardır tanıyor gibi yakın arkadaş olmuşlar.

İki yakın dost mutluluklarını, acılarını açıkçası hayatı paylaşırlar. Uzun süren arkadaşlığın ardından erkekten bir gece itiraf gelir “Ben seni senin düşündüğün gibi sadece arkadaş olarak görmüyorum.”. Kız bu sözlerle şaşkına döner, beklemediği bir anda beklemediği birinden aldığı bu tepki. Ne diyeceğini bilemez, zaten söylencekte çok söz yoktur çünkü arkadaştırlar, ötesi olamaz. Uzun bir sohbet sonunda bir şans vermeye karar verir kız, ama ürkek bir şekilde. Çünkü daha önce defalarca kırılmıştır, incinmiştir, acı çekmiştir. Aşk için çekilen acı kutsal derler ya, yok öyle bir şey aslında. Genç kız öyle bir duruma gelmiştir ki artık kimseye güvenmiyordur, ne kadar güvenmek istesede. Tabi ki her ilişkinin başında olduğu gibi sözler verilir yine. Aslında dünyanın en büyük yalanının “Sen benim için değerlisin” yalanı olduğunu kızda çok iyi bilir. Bir süre süren güzel bir birliktelikten sonra birşeyler ters gitmeye başlar. Bir anda aralarına soğukluk girer. Kız bunu anlamlandıramaz tabi sebebini aramaya kalkar. Fakat ne zaman birşeyler sorsa sevdiğine kaçamak cevaplar alır. Genç kızın içinde gün geçtikçe büyüyen bir üzüntü ve korku olur. Düşündüğü şeyin gerçek olmasından korkar, ihtimal veremez bir türlü.

Genç kız sevgilisini merak ettiği bir gece telefona sarılır. Sadece sesini duymak istemiştir, birkaç saniyede olsa. Telefon uzun uzun çalar genç kız son zamanlarda olduğu gibi telefona cevap alamayacağını düşünmeye başlar. Tam o sırada telefon açılır ve o ses… Telefondan kadın sesi gelir ve telefona eşini çağırır. Genç kız başlangıçta olayın şaşkınlığıyla hiçbirşeyi anlamlandıramazken; bir anda telefonda sevgilisinin sesini duyar. Konuşmadan sessizce telefonu kapatır genç kız. Soğuk davranmanın sebebini şimdi anlamlandırabilmiştir. Yine de ihtimal vermez, inanmak ister sevdiğine. Kısa bir araştırmadan sonra sevgilisi zannettiği adamın evli ve iki çocuk babası olduğunu öğrenir. Dünyası başına yıkılan kız günlerce ruh gibi dolaşır. Oysa sadece sevmek ve inanmak istemiştir.

Adam bir hafta sonra kendince yalanlarına devam etmek için kızın telefonunu aradığında cevap alamaz. Günlerce cevap alınamayan genç kızı son bir umutla arar ve telefonda tanımadığı bir bayan sesi duyar. Bir anda şaşkına dönen adam genç kızı sorar ve aldığı yanıt uzun süren sessizliğin cevabı olmuştur. Genç kız bir sabah odasında ölü olarak bulunmuştur. Annesinin hıçkırıkları kulağında çınlarken adam şaşkınlıkla telefonu kapatır. Saçma sapan hevesleri genç bir insanın hayatına malolmuştur. Bir gün sonra posta kutusunda bir mektup bulur. Mektup zavallı genç kızdandır ve adamda o kızdan tek hatıra o iki satır kalır.

Mektupta şu yazılıdır:

“Allah’ından bul…”