Ahlakın Metresi Kaça?

0

Son dönemlerde bir çok nedenden ötürü, ahlak değerleri ile ilgili gerek medyada gerek arkadaş sohbetlerinde çarpıcı yorumlar yer almaya başladı, herkesin, özellikle kadın erkek ilişkilerinde aldatma konusu hakkında bir fikri var …

Olaya çok tepkili olanlar da var normal yaklaşanlar da var. Benim anlamadığım ise ahlaksızlığın hayatımızın ciddi bir parçası olduğunu bilmemize rağmen sanki ilk defa duyuyormuş gibi etraftaki haberlere aşırı tepkiler vermemiz.

Çocukluk dönemimizde hep erkeklerin çapkınlıklarından bahsedilirdi, çok ender de olsa kadınlarınki duyulduğu zaman inanilmaz ayıplanırdı ve açıkçası kadınlardan çok da beklenilmezdi. Ekonomik özgürlüğüne o dönemlerde çok kavuşamamış ve genelde “ev hanımı” etiketi ile konumlandırılmış kadınların da böyle birşey yapmasını bırakın, teşebbus bile etmesi düşünülemezdi. Bu tamamen erkeklere özgü birşeydi, kadın neden yapsındı ki?

Son dönemlerde toplumun süper ahlaklı! olmasının kredisinin en azından yarısını kadınların da hak ettiği artık biliniyor. Bunun nedeni ne peki? Kadınların artık belli özgürlükleri rahat elde etmeleri, tabuların yıkılması mı yoksa eskiden de böyleydi de ortaya mı çıkmıyordu?

Bence ikisinin de etkisi var, öncelikle erkekler daha lego tarzı varlıklar oldukları icin teşebbüslerinde basit planlar yapıyorlar ve kolay yakalanıyorlar, herşeyi ortada yapıyorlar, belki çok fazla düşünmeden belki de aceleye getirdikleri için. Kadınların ise bu konudaki planlı yaklaşımları sanki cinayet işler gibi calışmaları, hedefe tek adımda değil de on adımda gitmeleri belki bazı şeylerin ortaya çıkmasını engelliyor ya da çok geç çıkmasını sağlıyor.

Bir de tabii kadınlar daha sır saklamasını biliyor, erkekler çok güzel planlar yapsalarda, sonradan belki çok övündükleri ve paylaştıkları için buradan da gol yiyorlar.

Şahsen toplumda olan bu tür ilişkilerin ben yüzyıllardır değiştiğini düşünmüyorum, bence insanların kadın erkek olsun niyetleri hep aynı orandaydı. Ama ulaşılması daha zordu, sanal ortamdan, teknolojik araclardan yoksundu insanlar, iletisim zordu, haberlesme genel anlamda kisitliydi. Hadi bunları halletiniz, işin içine ulaşım kolaylığından yoksunluk, sınırlı maddiyat giriyordu. Yani farklı olan niyet değil, bu saydığım imkansızlıklara bağlı teşebbüslerin oluşamamasıydı.

O yüzden şimdi durup dururken ahlak bekçiliği yapmanın hiç gereği yok, zira hiçbir zaman değişen birşey olmadı. Bu kadar fazla tepki vermenin nedeni insanlarin kendi yaptıklarının akıllarina gelmesi olabilir mi acaba? Kraldan kralcı davranmak da diyebilirsiniz, zira iki taraflı aşırı tepki vermenin altındaki nedenler de araştırılmalı bence.

Suç akılda işlenilerek başlıyorsa o zaman hep aynı yerdeydik. Tabii bu suç mu yoksa insanın zayıf ve iradesiz doğası mı, bu apayrı ve felsefi bir tartışmanın konusu, ona da belki başka zaman gireriz. Zira ahlak dediğimiz kavram bir değer yargısıdır ve formdan bağımsız olmalıdır. Bazı türevlerde kendisi göstermesi, öbür taraflarda göstermemesi toplamda kimseyi aklamaz.

Murat Tanyeri

Kaynak : erkek.tr.msn.com

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.