Savaş Sözleri – En Güzel, Anlamlı, Etkileyici, Özlü ve Resimli Savaş ile İlgili Sözler

0

Savaş Sözleri – Savaş ile İlgili Sözler

Savaş sözleri içeriğinde güzel sözler ve özlü sözler kategorisinde yer alan ve en çok paylaşılan sözler arasında da bulunan en güzel Savaş ile ilgili en güzel sözleri bir araya getirdik. Sizler de en beğendiğiniz resimli sava sözlerini sosyal medya hesaplarından paylaşabilirsiniz.

Savaşın ne olduğunu, çirkinliklerini, olumsuzluklarını ünlü düşünürlerin sözlerinden yola çıkarak anlamlaştırmaya ne dersiniz. İşte, savaşın ne olduğunu anlatan en güzel sözler… Ünlü düşünürlere ait savaş sözleri;

Dünyaya bir daha gelsem; ne kadar tank, tüfek ve silah varsa hepsini eritip saz, cümbüş ve zurna yapacağım. Aram Tigran

Savaş herkesle yapılır, barış ancak onurlu insanla yapılır. Fatih Sultan Mehmet

Savaş, ne işe yarar? Kesinlikle hiçbir işe. Edwin Star

Tüm savaşlar iç savaştır, çünkü tüm insanlar kardeştir. François Fénelon

Savaş kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verir. Bertrand Russell

Eğer askerler düşünmeye başlasaydı, orduda kimse kalmazdı. Büyük Frederik

Savaş politikanın diğer araçlarla devam ettirilmesidir. Clausewitz

Savaş, bulduğu ülkeyi bir daha bırakmaz.Edmund Burke

Bütün savaşları dövüşemeyecek kadar korkak olan bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır. Emma Goldman

Kötü bir barış, savaştan daha iyidir. Gaius Cornelius Tacitus

Tanrı düşmanlarıma acısın ve merhamet göstersin; çünkü ben göstermeyeceğim. General Marshall

Pasifistler nesnel olarak faşizm yanlısıdır. George Orwell

Savaşlar yaşlı adamlar için genç adamların çarpışmasıdır. Halk deyişi

Savaşı sonlandırmazsak, o bizi sonlandıracak. Herbert George Wells

Savaşı zenginler çıkarır, yoksullar ölür. Jean Paul Sartre

Savaşta bütün gecikmeler tehlikelidir. John Dryden

Savaşta yasalar susar. Marcus Tullius Cicero

Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder. Nazım Hikmet

Kadınlar savaş için bize gerekli olandan fazlasını üretebilirler. Napoléon Bonaparte

Siz savaşla ilgilenmeyebilirsiniz, savaş sizinle ilgilenir. Osman Pamukoğlu

Savaşın sonunu sadece ölüler görür. Platon

Savaş; yüreklilik değil, korkaklıktır. Bertrand Russell

Kurşunlarınız var, ancak silahlarınız boşaldığında ölmüş olmamı ümit edin. Şayet ayakta kalırsam silahlarınızı dolduramadan ölmüş olursunuz. – V for Vendetta

Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer. Krezus – Croesus

O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Mehmet Akif Ersoy

Savaştan kaçınmak mümkün değildir, sadece düşmandan üstün olana kadar erteleriz. Niccolo Machiavelli

Şimdi Fatih kalksa mezarından ne ben onu tanırım ne o beni tanır. Ama İstanbul’u Bizanslılar almış deyip tekrar savaşır! Necip Fazıl Kısakürek

Bizim neslimiz Büyük Depresyon’u ya da Büyük Savaş’ı yaşamadı. Bizim savaşımız ruhsal bir savaş. Bizim depresyonumuz kendi hayatlarımız… Fight Club (1999)

Niçin hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara bakıyoruz, aynı gezegenin üzerindeki yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Auinus Aurelius Simachus

Savaş yalnız sınırlarda olmaz. Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir. Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir. II. Abdülhamid

Savaşta Askerler ölür, Krallar konuşulur. Troy (2004)

Savaş, hiledir, hileden ibarettir. Hz. Muhammed

Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler. Albert Einstein

Savaş; korku ve sefaletten başka bir şey veremez. Yakar, yıkar, öldürür, yok eder. Nazım Hikmet

Savaşta kullanacaklarımızı barışta hazırlamalıyız. Publilius Syrus

İnsan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil mi. Albert Einstein

Bu dünyada herhangi bir şey kesinse, tarih bize bir şey öğretebildiyse, o da istediğin – herkesi öldürebileceğindir. The Godfather (1972)

Bu dünya silah tüccarlarına kalacak çünkü herkes birbirini öldürmekle meşgul. Bu hayatta kalmanın sırrıdır: Asla savaşa girme.. Özellikle de kendinle. Lord of War (2005)

Savaş ile İlgili Şiirler

Savaş konulu, savaşa karşıtı olan şiirleri sizler için bir araya getirdik. En anlamlı savaş şiirlerini okuyunuz. Böylelikle savaşın kirli yüzünü göreceksiniz.

 

Toprağa Düşen

Ona “Haydi

Savaşa dediler

Başkaca birşey

Söylemediler

Aldılar köyünden

Davulla zurnayla

Geride üç çocuk

Bir eş ve bir ana

Eline bir silah

Tutuşturdular

Ve karşılaştı

Düşman ordular

Vurulup düştü

İlk çatışmada

Göğsünde bir oyuk

Üç delik alnında

“Ey bu topraklar için

Toprağa düşen”

Bir karış toprağın

Var mıydı yaşarken?

Ataol Behramoğlu

***

Çocuklarınız İçin

Savaş sonrası sayımlarda

Şu kadar ölü, şu kadar yaralı

Kadın, erkek sayısız kayıp…

Elden ayaktan düşmüş

Geride bir o kadar da sakat,

O kara günleri anımsayalım diye…

Zorumuz ne insan kardeşlerim,

Amacınız kökümüzü kurutmaksa,

Yetmiyor mu tayfunlar, taşkınlar,

Bunca aç, bunca sayrı, kırım, kıyım,

Sayısız işkence kurbanları…

En kötüsü,

Güngünden başımıza inen bu gökyüzü!

Bu toplanıp dağılmalar ne oluyor

Yüksek düzeylerde?

Neden alçakgönüllü değilsiniz,

Sözünüz mü geçmiyor birbirinize,

Hangi dilden konuşuyorsunuz?

Barışsa eğer istediğiniz

Uçaklardan başlayın işe

Önce çirkinleşen savaş uçaklarından…

Ya insanları bir yana bırakıp

Sivrisineklerin kökünü kurutun

Ya da bataklıkları!

Sonra geçin karasineklere!

Ne kadar da çoğaldılar son sıcaklarda

Yer gök tüm karasinek,

Yaşamımızı karartmak için.

Bir güç denemesi yapsanız da,

Onların yaşamını siz karartsanız!

Yoksa siz de mi barıştan yanasınız,

Onların özgürlüğünden yana?

Kolay değil, barıştan yana olmak

Özveri gerek yüksek düzeylerde.

Gene de bir nedeni olmalı, diyorum.

Bu toplanıp toplanıp dağılmaların.

Phantom’ların pazarlanması değilse

Denizaltıların sığınmasıdır

Dost limanlara

Ya sağcı gerillaların barındırılması…

Ah uzak görüşlü yetkililer,

Bıraksanız da büyük sorunları bir yana,

Biraz da ulusunuz için,

Halkınız için konuşsanız…

Çocuklarınız için…

Kökleri kuruyup gitmeden!

Rıfat Ilgaz

***

 

Muharebe Görmüş Bir Adam Anlatıyor

Muharebede ne ölüm korkusu gelir

İnsanın aklına

Ne, evi barkı düşünürsün

Gezin üst kenarın ortasından

Arpacığın tepesinden

Beğendiğin yerini seçersin hedefin

Tetiği elin titremeden çekersin

Artık karşındaki sana benzemez

O da küçük bir dükkân işletir memleketinde

O da karısını sever

Onun da senin gibi

Küçük bir çocuğu var

Aklına bile gelmez

Artık senin yaşaman için

Onun ölmesi lâzımdır.

Necati Cumalı

***

Yeni Er

Savaş çıkmıştı

Orduya aldılar onu

Tüfek verdiler

Mermi verdiler

Süngü verdiler

Bomba verdiler

Gaz maskesi verdiler

Tanımadığı adını bilmediği

Bütün gereçleri verdiler

Dağ başında gözcüydü o

Aşağıda ırmak sanki bir gelin-

Sanki bir kuş – yeryüzünde akan bir kuş

Orman koyu yeşil – yeşil – açık yeşil

Sanki bilgeler arası çağsal toplantı

Ki mavi söylencelere benzemektedir

Yarısı görünen göl

İşte başaklar sallana sallana

Sürezi yenilemekte evrensel bir devinim

Hepsi bir severlik içinde sessiz

Ötelere ulaşmaktadırlar kendi varlıklarından

Baktı yeni er üstüne başına mırıldandı:

Peki niye

Bunca güzelliklere karşı

Böylesine çirkin giyinmek

Fazıl Hüsnü Dağlarca

***

Rüzgarlarım Konuşuyor

Ben bir harp esiriydim

Bulutları seviyordum, hürriyeti seviyordum

İnsanları seviyordum, yaşamayı seviyordum

Bulutları gözlerimden boşalttılar bir gece.

Yalan söylemeyen bir dünyada.

Ben de yalan söyleyemem.

Ve ben şeffaf, tertemiz

Pırıl pırıl bağırıyorum:

Yetişir oltaya yem

Dile küfür olduğumuz,

Yetişir bozuk para gibi savrulduğumuz.

Gözlerim var, görüyorum:

Yarı çıplak, çırılçıplak

Ölülerle dolu toprak

Ölüler sarmaş dolaş

Ölüler sivil, asker, ihtiyar

Ölüler buram buram

Nefret kokuyor

Ve dilim var, söylüyorum:

Benim de altçenemi

Gözlerimi alacaklar belki de

Yaşamak ve hürriyet istedim diye

Ve belki de bir sabah

Gün doğmadan az önce

Heykelim dikilecek

Bir darağacına.

Cahit Irgat

***

Dua

Bombalar düşüyor: koparıyor başlarını çocukların,

Yakıp kül ediyor bir anda ihtiyarları

Kardeşinin gelini değil mi şu parça parça olan

Annenin göğsünde bak işte bir onmaz yara

Neredesiniz şimdi, ta güneşe dek uzattığımız kutsallıklar,

Cana yakınlık, anlayış ve ak yücelik?

Görmem zorunlu mu yok ediciliği tekrar tekrar

Hep sessiz bakıp kalacak mıyım olup bitenlere

Nereye kaçılabilir, insanlar öylesine dehşet içindeyken,

Kan ve göz yaşından gayrı beklenen kalmamışsa

Boğmuşken baygın türkülerin sesini yalan, korku

Çığlık çığlık biçerken tırpanıyla dört bir yanı

Doğa beşiği ve gömütü olan her şeyin

Tazele beni, kurtar varlığımı bu pis karanlıktan

Geri ver sevincimi, umudumu, şarkılarımı

Geri ver bana insan yaşamının kaderini.

Johannes Jonasson Ur Kötlum

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.