Uzun soluklu ilişkilerde genellikle kadınlar erkeklerin ilgisizliğinden şikayet ederler. Aşklarının artık alışkanlığa dönüştüğünü düşünüp üzülürler. Aslında tam tersine erkekler zamanla karşısındaki insana daha çok bağlanırlar. Yani zamanla aşkı ölmez, canlanır. Ancak bunun gerçekleşmesinde de, herşeyde olduğu gibi iş yine kadınlara düşüyor. Kadınlar söndüklerini düşündükleri aşk ateşini, ufak tefek yöntemlerle kolaylıkla tekrar ateşleyebilir.
Dokunmanın önemi tartışılamaz gerçeklerdendir. Konuşurken sevgilinizle ya da eşinizle dokunarak temas kurmayı ihmal etmeyin. Durup dururken eliniz tutun, omuzuna dokunun.
Seni seviyorum demek için bir neden ya da ortam olmasını beklemeyin. Bu 2 kelimelik sihirli cümle aşkınızı canlı tutacak en önemli etkenlerden biridir.
Kadınlar genelde erkeklerden süpriz yapmalarını bekler. Eşinize ya da sevgilinize küçük süprizler yapın. Aklınıza hiç birşey gelmese bile iş yerine göndereceğiniz bir çiçekle onu şaşırtabilirsiniz. Sadece erkekler çiçek gönderir diye bir kural yok nasıl olsa…
Gereksiz ayrıntılar için çok fazla yorum yapıp, ortamı germeyin. Bir şeye sinirlendiğinizde o an konuşmaktan kaçınmalı, sakinleştikten sonra kızdığınız ya da kırıldığınız noktaları sakin ve net bir şekilde ifade edin. Unutmayın ki tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır demişler.
Her anınızı beraber geçirmek zorunda olmadığınızı bilmeniz gerekiyor. Fazla muhabbet tez ayrılık getirir diye unutmamamız gereken bir söz var hanımlar. Sürekli beraber olmak yerine beraber olduğunuz anlarda kaliteli zaman geçirmelisiniz.
İlişki demek paylaşmak demektir. Birlikte yürüyüşlere çıkın, romantik filmler izleyin, siz yemek yaparken ondan salata yapmasını isteyin. Birlikte yapılan şeyleri değeri paha biçilemez, yapılan aktivite küçük bir şey olsa bile…
Normal bir günde, eğer çalışıyorsanız erken çıkın ve romantik bir sofra hazırlayın. Eğer artık çoluk çocuk var diyenlerdenseniz, 1 kaç saat için eminim ki ailenize bırakabilirsiniz.